İnsanların kendi bireyi olduğu devlet denen örgütün inanç ve ibadetlere yön verme ve de şekillendirme hakkı ‘’dinen ve hukuken de, var mıdır?
Kirli düzen Eperyalizm ve işbirlikçiler için ‘’kişiliksiz dönek ayak üstü insan görünümünde gezen birilerinin desteğiyle vardır ve şimdilik rahattır da..
O gibilerin kullanılması için de ‘’din ve ırk ’’ malzeme olarak bir sessiz silah gibi kullanılmıştır ve kullanılmaktadır da..
İnanç ve ibadetlerin ‘’şekli – yeri – zamanı ve nede dili herhangi bir dinde önerilmiş midir? Yine kul ve Yaradan TANRI arasında elçi olan ‘’Peygamberler bile, ‘’ şekillenmeye, böbürlenmeye, sınıflandırmaya, ayırımcılık ve kayırımacılığa hep karşı çıkmamışlardır.. Ta ki Hz. Muhammed’’den sora, ‘’melun Muaviye’’nin dayatmalarına kadar..
Yaratılanı sev Yaratan’dan ötürü, der (Yunus Emre)
Din görevlileri ‘’hoca ve müftülerin vaaz ve öğütlerinde ‘’fakire yardım edin, sözleri duyulup ve dinlenmektedir .. Yani, yirmi birinci yüz yılda hep ‘’zekat ve sadakadan söz edebilmekteler..
Ancak bu şu demek olmuyor mu?, ‘’ kul kulun eline baksın, kulu kula muhtac etme düzeni devam etsin, anlamında ‘’alim ve aydınlarca yorumlanamaz mı?
Dedeler, Alevi yol ve süreğe bağlı peygamber adına yol gösterenler olarak kendilerini öne korlar ve öyle de bilinirler.. Bu zati muhteremler hiç bir zaman kirli çıkar politikalarına maşa olmamışlardır ve kullanılamazlar da, çünkü öğreti izin vermez.. Yoldan sapanlarda yine öğretiye gör yol düşkünü ‘’suçlu’’ olarak bir kenar edilir, tövbe istifaya kadar bekletilirler..
Hadi be, getirin şu ‘’Cami ve Cem evlerini yan yana, tartışırlar mı birisi birini yok mu eder, olacağı da odur, amaç da odur elbette ki.. Bu uygunsuzluğa ve uyumsuzluğa kapı açan bir devlet politikası ‘’hele de bu çağda, düşünülebilir mi?
Bir ülkede, sistemi oturmuş çoğulcu bir parlamentoda ‘’inançları politikalarına malzeme ve inananları da, taban edip taraf tutan bir siyasi iktidarın ‘’demokrasi ve ilerlemeden ettiği sözler inandırıcı olabilir mi?
Madem öyle, o ülkede durmadan hep ‘’kavgalar kurulur, faşizm konuşulur ve durmadan da bu tip yanlışlar ‘’satır ve sayfalara kara kapkara konur tarih yazılır..
Hanı geçmişte siyasetçilerden S. Demirel’in dediği gibi, ‘’dün dündür bu gün de bu gündür, deyip çevresiyle fırsatı yakalamışken köşe dönenler için değişmez tabi, arkalarından o kapkra kitaplar okunacakmış bir şeyler denecekmiş, önemli midir öyleleri için?
Aleviler ve Kürtler, sistemin insan hak ve hukukuyla özdeş için sistemle yıllardır kavgalıdırlar, çünkü sistem kirletilmiştir.. Bazılarının daha daha da palazlanması için, her gelen iktidar o kirliliği halı ‘’altına süpürürcesine dayatmalarla gizlemeye çalışmışlardır..
Elbette ki, bu hukuksuzluk giderilecektir.. ‘’Dedesi ekşi erik yemiş torunun dişleri kamaşmış..
İnsanlar bu ‘’Hak ve Hukuk ’’ tanımazların kirletilmiş düzenine daha nice zaman dayanabilecekler deyip merak etmekteyiz..
Saygılarımla..